20 Nisan 2017 Perşembe

Naturalizmin bilgi anlayışına eleştiri

Caner taslaman ve Alper Bilgili hocaya selam ile
     
     Hemen hemen tüm natüralistler bütün bilgimizin 5 duyu organından ibaret olduğunu savunarak beş duyu organını aşan şeylerin bilinemeyeceğini düşünür. Yine birçoğu doğanın kesin olarak var olduğunu söylerler. Dolayısıyla bilimin mümkün olduğunu söyleyip kendi düşüncelerini bilimle de desteklemeye çalışırlar. Onların eleştirisini yapmadan önce algı ile gerçekten var olmak arasındaki farkı açıklamam gerekiyor.

    Algı dediğimiz şey öznel bir tecrübedir. Örneğin şu an bunu okurken bilgisayara bakmanız yazıları görmeniz Yukarıya baktığınızda gökyüzü arkaplanda çalan müzik gibi şeyleri algılarız. Peki algı gerçekten var olmayı gerektirir mi? Son gördüğünüz rüyayı düşünün pekala rüyada gökyüzü kan gözyaşı, gülümseyen yüz, Beethoven’dan bir senfoni, güzel kokan bir yemek vs. görmüş olabilirizsiniz. Bütün bunlar aslında yine algılanmıştır. Fakat rüyaların gerçek olmadığını kabul ederiz. Rüyanızda gördüğünüz şeylerin ,örneğin 3 kişiyi öldürdüğünüzü düşünün, gerçekte böyle bir olayın var olmadığını söyleriz. Dolayısıyla bir şeyin gerçekten var olması algılardan bağımsızdır. Nitekim idealist filosoflar bu durumun farkındaydı. “Dünyayı duyumlarım aracılığıyla yorumlarım. Bu nedenle, varolduğunu bildiğim tek şey duyu izlenimlerimdir. Örneğin bu elmanın varolduğunu söyleyebilir miyim? Hayır. Tüm söyleyebileceğim, onu gördüğüm, hissettiğim, kokladığım, tattığımdır. Bu bakımdan, gerçekte bir maddi dünyanın var olduğunu hiçbir surette söyleyemem."Kant der ki : the reality of external objects does not admit of strict proof. On the contrary, however, the reality of the object of our internal sense (of myself and state) is clear immediately through consciousness." Yani dış dünyadaki varlıkların gerçekliği kanıt kabul etmez. Ancak içsel duyumlarımız bilinç yoluyla anlaşılır.

Dolayısıyla bir naturalist(doğacı) için Nature(doğa)’ın var olduğunu gösteren hiçbir şey olamaz, yalnızca algılar vardır.

Bilim adamları bilim yaparken önlerinde bir şey olduğunu varsayar ve onu keşfetmeyi amaçlar. Fakat bir şeyin gerçekten var olup olmadığı bilinemediğinden bilim adamının yaptığı yalnızca algıları sınıflandırmaktan ibarettir ki gerçek varlıktan pek de bir şey içermez. Dolayısıyla algılarımız duyularımız gerçeğe ulaştırmakta zayıf kalıyor.


Naturalistlerin savunduğu şeylerden biri tecrübe dışında hiç bir şeyin olmadığıdır. Fakat bu kendi içerisinde tutarlı değildir

1.Bilinen her şey 5 duyu organıyla algılanılarak bilinir

2.İlk öncülün doğruluğu 5 duyu organının konusu değildir.

C. Bilinen her şeyin 5 duyu organıyla bilinip bilinemeyeceği bilinemez(çünkü 1. Önerme 5 duyu organının konusu değildir.)



Buradan da anlayabileceğimiz gibi her şeyin bilgisi yalnızca 5 duyu ile mümkündür önermesi 5 duyunun konusu olmadığından doğru ve yanlışlığı bilinemez. Yani natüralizmin doğru olduğu önermesi bile tecrübe dışı bir bilgiye muhtaç kalıyor.



Peki gerçekten sadece tecrübeyle mi bilgi alırız. Albert Einstein zamanın uzaya bağımlı olduğunu ağıt üzerinde keşfetti. Ya da Higgs bozonunun varlığını Higgs uzun yıllar önce matematikle ispat etti. Ademoğlu Cern’deki parçacık hızlandırıcıyı kurdu, deneyler yaptı ve Higgs in kağıt üzerinde matematikle bulduğu şeyin gerçekten var olduğu anlaşıldı.Peki ne oldu da Higgs 5 duyu organını kullanmadan bir şeyi gösterdi.Buradan da gözüktüğü gibi tecrübe dışı bilgi mümkündür.



Naturalistler için dış dünyanın varlığı ve bilim dahi bilginin konusundan uzakken, pekala ALLAH’a inanan insanlar için bu sorunlar kolaydır. Dürüst bir Tanrının insanı tamamen kandıran bir varlık olması beklenemez, evet insan sınırlıdır ancak gerçekten varlığın olmadığı yalnızca algıların olduğu fikri dürüst bir Tanrı tarafından yaratılmış olamaz çünkü insan için dış dünyanın varlığı bir gerçektir. Aksi takdirde insan kandırılmış olur. ALLAH’ın dünyayı gerçek olarak yarattığını düşünürsek dünyanın varlığını da keşfetmek ve bilim dolayısıyla pekala mümkündür.

Neden kesin bilgi isteği insanda var?


Ayrıca dikkat çekilmesi gereken şeylerden biri de insanın şüpheden uzak bilgi edinme arzusudur. Ne oluyor da insanda böyle bir arzu var. Bu arzunun karşılanması yalnızca ALLAH’ın varlığıyla mümkündür. Naturalist yaklaşımınsa neden insanda böyle bir arzu olduğunu açıklaması pek mümkün değildir. Gösterdiğim gibi ALLAH'ın göz ardı edildiği anlayışta kesin bir bilgi kalmamaktadır. Insanın şüpheden uzak bilgi edinmesi ALLAH’ın varlığıyla mümkündür, pekala ALLAH’ın böyle bir arzuyu bize koyması çok daha mantıklı bir açıklamadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder