Naturalist ateizm sanılanın aksine son yüz yılda ciddi
biçimde zayıflamıştır. Felsefi olarak tutarlı yanı yok denecek kadar azdır. Bu
nedenlerle Ateistler önümüzdeki yıllarda daha çok politeist görüşlere
sarılacaktır. Bütün politeist görüşlerin felsefi anlamda oldukça büyük
açmazları vardır.Bu konuyla ilgili onlarca argüman verilebilir fakat ben
yeterli olacağını düşündüğümden yalnızca ikisini vereceğim: Birincisi hiçbir politeist
iddia “hakimiyet” problemini çözemez. İkincisi doğadaki kanunlar ve düzen
politeist görüşler tarafından açıklanamaz.
1.
Hakimiyet problemi: Tanrı kavramı en basit şekilde her
şeyin sebebi olan fakat sebebe ihtiyacı bulunmayan, her şeyi bilen, her şeye
hükmeden, iradesiyle her şeyi yaratan, yöneten ve eksiksiz olan varlıktır.
Dolayısıyla her şeye hükmedendir. Eğer bir varlık hükmedilense ya da hükmedemiyorsa
yani sınırlı özelliklere sahipse bu varlığın tanrı olması mümkün değildir çünkü
Tanrı nedene ihtiyaç duymayandır. Ayrıca eğer Tanrıya hükmeden onu sınırlayan bir
güç varsa asıl Tanrı odur çünkü Tanrı eksiksiz sınırsız ve nedensiz olmak
zorundadır. Sınırlı sonlu her varlık nedene ihtiyaç duyar. Akıl yürütme sonsuza
kadar gidemeyeceğinden her şeye hükmeden ama hükmedilemeyen ve her şeyin nedeni
olan bir varlık vardır diyebiliriz. Bu tanımlamalardan şu noktaya geçebiliriz: Eğer
Tanrıdan başka bir Tanrı varsa ya 1.Tanrı ona(2.tanrıya) hükmedebilir ya da
edemez. Eğer hükmedemezse 1.Tanrı, Tanrı olamaz eğer edebilirse 2.Tanrı, Tanrı
olamaz. Sonuç olarak hakimiyet yalnızca bir varlığa hastır.
Not : bu eleştiri irade problemi,
mükemmellik ve sonsuzluk problemi olarak dallandırılabilir fakat ben bir tanesini
vermekle yetiniyorum.
2.
Doğadaki düzen: Amerikada İskandinavyada avusturalyada
marsta ya da en uzak yıldızda aynı kurallar ve düzen geçer. Eğer Tanrıdan başka
bir tanrı daha olsaydı her yerde aynı kurallar geçen düzenli bir doğa
beklenmezdi. Çünkü o da belli bölgelerde kendi sistemini kurardı. Düşünün ki
dünyada ve güneş sisteminde geçerli olan kanun yerçekimiyken Plutondan sonra
yer itimi kanunu geçerli olabilirdi yani bir yerde kütle çekerken bir başka
yerde kütle itebilirdi. Bir yerde demir iletkenken bir başka yerde iletken
olmaya bilirdi. Belli bir zamana kadar su ısıtılınca kaynarken bir zamandan
sonra su soğutulunca kaynayabilirdi. Bir yerde elektronlar eksi yüklüyken
evrenin başka tarafında artı yüklü olabilirdi. Dolayısıyla evrende tamamen kaos
hakim olurdu. Fakat biz biliyoruz ki doğa yasaları her yerde geçerli.
Dolayısıyla yalnız bir tane Tanrıdan bahsedebiliriz.
“Eğer göklerde ve yerde Allah'tan
başka ilahlar olsaydı, (gökler ve yer) kaos içinde mahvolurdu: işte bu nedenle
O her şeyden yüce olan Allah, O mutlak otorite sahibi, onların yakıştırdıkları
her şeyin ötesindedir.” 21.22
“De ki: 'Sizin ortak koştuklarınızdan
hakka iletecek olan var mıdır?' De ki: 'Allah hakka iletir. Öyleyse hakka
ileten mi uyulmaya daha lâyıktır yoksa kendisi yöneltilmedikçe doğru yolu
bulamayan mı? Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz!'” 10.35
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder