6 Mayıs 2017 Cumartesi

Metafiziğin reddine karşı Evrim Teorisi, Bilimciliğin büyük hatası


Evrim teorisi ile ilgili görüşlerim açıktır: Canlılığın gelişimini açıklayan en iyi modeldir ve bu nedenle bu teoriyi şiddetle savunuyorum. Tasarımlanmış bir evrim mantığına inandığım için evrimin metafizik içermesi benim açımdan bir sorun oluşturmaz. Hatta benim için biyoloji tarihinin en kuvvetli teorisidir. Dini manada da İslamla bir sorunu olmadığını savunuyorum. Ancak burada bu konulara girmeyeceğim. 

Metafiziği şöyle tanımlıyorum: Tecrübelerin dahilinde olmayan; tecrübe edilemeyen, ya da edilmemiş.

Bilimcilik ve bilim kesinlikle aynı şey değildir. Bilim fenomenlerin işleyişini tanımlamaya(describe) çalışan disiplindir
Bilimcilikse bilimsel bir şey değildir. Bilimcilik dediğimiz görüş bilimin her şeyi açıklayabileceğini ve her şeyin bilimsel yollarla açıklanabileceğini savunan felsefi (?) bir görüştür. Her şeyin doğa olduğu görüşünü savunan görüş Natüralizmdir. Naturalizm ve Bilimcilik arasında yaygın bir ilişki vardır
Naturalist yaklaşımların, bilimci yaklaşımların metafiziği dışlayan iddiaları herkesin malumudur. Bu düşüncedeki insanlar her şeyin 5 duyu organıyla bilinebileceğini savunurlar. Bu iddialarının tutarsızlıklarını bir başka yazıda ele almıştım yanda görebilirsiniz. Ancak ben bu yaklaşımla yani metafiziği dışlayan yaklaşımın evrim teorisiyle tutarsızlığını göstermek istiyorum. Evrim teorisiyle naturalizm arasındaki çatışmayı Alvin Plantinga ele almıştı: “Naturalizme karşı evrimsel argüman, Evolutionary Argument against Naturalism” Bu argumanı tutarlı buluyorum ve bu çelişkiyi açıkladığını düşünüyorum. Ama burada bahsedeceğim konu daha çok bilimde metafiziğin olup olmadığı yani bilimsel iddiaların fizikötesiyle ilişkisi olmadığını söyleyen görüşleri de çürütmektir. Burada yapmak istediğim bilimi şüpheli göstermek, değişimin olmadığını söylemek ya da benzerliğin bir yanılsama olduğu değil. Fakat fizikötesini reddedenlerin yaptıkları büyük hatayı göstermektir. Daha uzun yazılar yazmak ve her kavramı tek tek açıklamak mümkün ancak ben bir paragrafla yetinmeye çalışacağım



Ne biliyoruz: Dünyanın yuvarlak diye adlandırdığımız bir şekle sahip olduğuyla ilgili tecrübemiz var, ya da şu an önümde bir bilgisayar olduğuyla ilgili tecrübemiz var vs. Tıpkı bunun gibi biyolojide de fosiller vardır. Birtakım fosiller olduğundan eminiz diye düşünüyorum. Bu bilgi tecrübelerimizle elde ettiğimiz bilgidir. Fosil duyu organları tarafından algılanır vs. Ancak evrim teorisinin iddiası bu değildir. Onun iddiası bu fosillerin zaman içerisinde değişime uğrayarak geldiğidir. Örneğin 3 fosili gözümüzün önüne getirelim: 1 milyar senesine ait bir balık gözü 200 milyon yıl öncesine ait bir kara hayvanı gözü ve 50 milyon yıl öncesine ait bir kuş gözü. Biz bu üç gözü inceleriz, bunlar arasındaki benzerlikleri göz önünde bulundurarak şu yargıya varırız: Bu üç göz bir değişim süreci içerisinde gelmiştir. Bu zaman aralığında bu 3 türle ilgili milyonlarca fosilimizin olduğunu ve bunlarında iddiamızı desteklediğini söyleyebiliriz. Fakat dikkat edin: Bizim “bu canlılar birbirlerinden evrimleşerek gelmiştir” iddiası tecrübenin bir konusu mudur yoksa zihnin koyduğu fizik ötesi bir durum mudur? Fosillerin varlığı kesinlikle tecrübeye dayalıdır fakat fosillerin birbirlerinden geldikleri tecrübe ötesidir çünkü onların benzer olduğunu ya da aralarında bir değişim olduğunu söyleyen bir deneyim yoktur, değişim göremez duyamaz koklayamayız vs. Sonuç olarak evrim teorisi metafizik bir iddiadır. Sonuç olarak doğa yalnızca şeyleri o zaman diliminde ortaya koyar. Hangi algımız bize bu fosillerin birbirinden geldiğini söyler? Hiçbirisi. Örneğin önümüze fosiller koyar bizim o fosiller arasında bir ilişki olduğunu söylememiz zihinseldir, hiçbir fiziki açıklaması yoktur.



Benzerlik kavramı için de birkaç şey söylemek isterim: Doğada benzerlik diye bir şey yoktur. Siz bazı şeylerin benzer olduğuna kanaat getirirsiniz. Dolayısıyla “bu iki fosil şu noktalarda birbirleriyle benzerdir” iddiası da tecrübeye dayanmaz. Hatta birisinin “bir şeyin başka bir şeyle benzer olmasının nesnel ölçüsü nedir” sorusunu sorması da naturalistleriçin ciddi sorunlar ortaya koyar.


Dolayısıyla Evrim teorisi metafizik iddialar içerir( nedensellik, benzerlik, gözlemlenemeyen geçmiş vb.) Bilimciler tutarlı olmak gerekliliğini hissediyorlarsa Evrim teorisini savunamazlar. Evrim gözlemin konusu değildir, geçmişten gelen fosillerin nasıl ortaya çıktığını değişip değişmediğini insan zihni yoluyla metafizik iddialarla açıklama çabasıdır. Bir Rasyonalist için ya da bir dindar için Evrime inanmak gayet tutarlıdır. Çünkü bu görüşler evrenin ve zihnin bir tasarım ürünü olduğunu savunur. Eğer insan zihni güvenilirse ve metafizik görüşler gerçekse her türlü bilimsel teori inanmak tutarlıdır.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder